Bir Kendini İfade Biçimi Olarak "Indie Web"

Teknoloji, internet, web tasarımı deyince insanın aklına en son gelen şeylerden biri "sanatsal ve duygusal olarak kendini ifade etme" konusu geliyor, biliyorum. Sanattan, duygulardan, kendini ifade etmekten, yaratıcılıktan bahsedecek olursanız pek çok kişinin gözünün önünde canlanacak şey tuvalin başında yağlı boya yapan Fransız şapkalı (bu şapkanın adını bilen varsa yazsın) bir tiptir. Diğer bir ihtimalle, kırlarda koşup yorulduktan sonra bir ağacın altına oturup şiir yazan, Victorian dönemi tarzında elbisesiyle romantik bir genç kız akla gelebilir.
Diğer yandan, 2025'te bu yazıyı kaleme alıyorum ve insanların kendilerini sanatsal olarak ifade etme şekillerinde inanılmaz bir aşamaya gelmiş durumdayız. Şartlar değişti. Aslında biraz fazla hızlı değişti ve esas hedefi kaçırdık galiba... İnternetin ilk zamanlarında insanlar interneti, gerçekten kendilerini özgürce yansıtabildikleri bomboş bir alan olarak kullanıyorlardı. Zamanla internet hızlandı, sosyal medya hayatımıza girdi, ve işin tadı kaçmaya başladı. Baktılar ki bu kadar kişisel veri daha zekice kullanılabilir, o zaman neden bunu otomatize etmeyelim dedi teknoloji devleri, ve ortaya algoritma denen şey çıktı. O noktadan sonra da işte biliyorsunuz hikayeyi, yapay zeka bizim o çok sevgili kendini ifade alanlarımıza izinsiz girip, diğer bir deyişle günlüklerimizi karıştırıp sırlarımızı çaldı. Bu sırlarla ne mi yaptı? Bize özel reklamlar göstermenin ötesine geçti ve bizi taklit etmeye başladı!
Bir söylentiye göre günümüz interneti ölü bir internet, yani gerçek kullanıcılar eskisi kadar içerik üretmiyor (Tiktok'ta göbek atanları saymazsak). Olan içeriklerin büyük çoğunluğu (en azından metinsel olanların) maalesef robotlar tarafından yazılıyor. Artık görseller de yapay zeka oldu, hatta videolar da (korkunç olmakla birlikte) görüntü kirliliğindeki yerini aldı. Özetle arkadaşlar, partinin tadı kaçtı...
Peki bazı insanlar ne yaptı, "indie Web" diye bir kavram ortaya attı. Buna göre, internetin eski, samimi, insan eliyle üretilmiş versiyonuna dönmek ve onu hak ettiği şekilde kullanmak mümkündü. Peki bu ne demek? Indie web denince aklımıza ne gelmeli, veya nelere indie web denebilir?
Bunun sınırları çok net olmamakla birlikte, konuyu örneklerle açıklamaya çalışacağım. Benim konum sanat, tasarım, özgür fikir ve özgür ifade olduğu için buradan gireyim; bir indie web sitesi, bir sanat eseri gibidir. Sahibini yansıtır, bir mal veya ürün satmaya çalışmaz.
Bir indie web'ci, mümkün olan en el yordamı şekilde, ticari alt yapı sistemlerine parayı kaptırmadan, ya da algoritma çöplüğüne dönmüş sosyal medya platformlarına "muhtaç" olmadan kendisine internet ağı üzerinde bir vaha inşa eder (buraya kadar cümle "Türk şoförü en asil duygunun insanıdır" kıvamında oldu). Bu vahaya kimileri bahçe, ev, hatta dünya der. Oluşturulan bu kişisel alan, dışarıdan keşfe açıktır. Doğadaki pek çok şey gibi, internet dünyasında da benzer kanunlar işler; bir alanda bereketli topraklar, temiz dereler, göller, gölge ve meyve veren ağaçlar varsa diğer canlılar da burayı belleyip kendiliğinden gelecektir. Bugüne kadar hep duyduğumuz agresif pazarlama tekniklerine, kurallarına tamamen ters bir bakış açısı ve yöntem diyebiliriz.
Bu bakış açısıyla kurulmuş bir kişisel "indie web" sitesi, bitmiş, cilalı bir görüntü sunmaz. Mükemmellik, iddia, Linkedin dili vaat etmez. "Gel abi gel" demez. Bir yazı görürsünüz, yayınlanmıştır ama bir şeyleri eksik olabilir. Bir sonraki hafta siteye geldiğinizde o yazınının tamamlandığını, hatta elle çizilmiş bir şeyler eklendiğini görebilirsiniz. Belki de bir sonraki ziyaretinizde o yazı tamamen ortadan kalkmış olabilir.
İşte bu açıdan baktığınızda bir indie web sitesi, sürekli ekilen, budanan, gübrelenen, yaprak döken, meyve veren, artan, eksilen bir bahçeye benzer. Sitenin sahibi, kendisini özgürce ifade edebildiği bir dünya oluşturmuştur. Bu dünya, teknolojinin de verdiği imkanla elbette internetin ilk günlerindeki sitelerden çok daha gelişmiş hale gelebilir, videolar ve görsellerle, podcast'ler ve animasyonlarla ziyaretçilere eşsiz bir deneyim vaat edebilir.
Bir düşünün, bir sanat eseri bir şeyler ifade ettiğiniz küçük bir dünya ise indie web nedir? Kendi içinde sanat eserlerinizi barındıran ayrı bir sanat eseri! Sanat galerisinin kendisinin sanat eseri olduğu bir dünya yapmak, işte elimizdeki bu teknolojiyle, web'in ilk çıktığı yıllardaki samimiyetine geri dönmesiyle mümkün aslında. Bu bir akım; ha nereye kadar gider, onu bilemem. Ama ben de furyaya katıldım ve deniyorum işte bir şeyler...
Not: Bugüne kadar onlarca blog ve kişisel web sitesi yaratıp sonra kendime sinirlenip silmiş biri olarak bu sefer sözüm söz; ilgi alanlarımdan utanmak yerine onları tek yerde toplayacağım koca bir çevirim içi evren oluşturacağım (ve artık silmeyeceğim!). Burası benim en büyük sanat eserim; içinde beni ifade eden her şeyi barındıran, isteyenin gelip faydalanacağı özgür ve samimi bir alan. Bir web sitesinden fazlası. Mükemmellikten uzak, ama tam da bu sayede kusurlarıyla büyüyen bir bahçe.
Tekrar iyi okumalar dilerim! (Yeni gelenler için. Gerçi site hala yeni sayılır ya :) )